Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nden Ağız ve Diş Sağlığı Protokolü
31 Ekim 2024
AGC’ye teşekkür “Çocuk Mercanlı’yı ilk Antalyalı Gazeteciler ziyaret etti” Ziyarette ilk sözü Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni aldı. Konuşmasının başında gazetecilerin sorunlarından bahseden Yeni, Türkiye’de basının sorunlarının birlik ve beraberlikle çözüleceğine vurgu yaptı.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni, Türkiye’de basın günlerinin yanlış kutlandığına dikkat çekti. “Bizim bayramlarımız tam ve doğru olarak bilinmiyor. 24 Temmuz bir basın bayramı olarak kutlayanlar var, 3 Mayıs’ı Türkiye’de bayram olarak kutlayanlar var. 3 tane Türk basını ve dünya basını için, bizim için 3 tane önemli günümüz var” diyen Yeni, bu önemli günlerin ortaya çıkış öyküleri hakkında tarihi bilgiler aktardı. Yeni, “Bize mal olmuş günlerden bir tanesi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’dür. Türk gazeteci çalışanlar için önemli bir gün. 10 Ocak 1961’de 212 sayılı basın kanunun meclise gelişiyle 9 patron olayı olarak da bilinen bu yasanın, çıkmaması için meclisten 10 Ocak’ta Babıâli’deki 9 gazete patronu yayınlarını durdurdu. O günün cesur gazetecileri, ertesi gün örgütlendi, basın adı altında kendi gazetelerini çıkardılar. Patronlar bunu görünce pes edip gazetecilerin haklarını düzenleyen 212 sayılı, yasayı meclisten çıkardı. O günün cesur gazetecileri bugün azaldı diyebiliriz. Çünkü bütün haklarımız, 212 yasa ile 1961’de verilen, meslektaşlarımızın direnişiyle hak ettiğimiz bu yasaların birçoğunu geldiğimiz noktada kaybettik. Sarı basın kartı dediğimiz, gazetelerin haklarını düzenleyen yıpranma payı, sendikalaşma haklarını kaybettik. Biz artık 10 Ocak’ı bayram olarak kutlamıyoruz. 24 Temmuz’a gelince, basında sansürünün devlet eliyle kontrollü denetlemesinin kaldırılışının yılıdır. II. Meşrutiyet’in ilanıyla, devlet eliyle basının denetlenmesi kaldırılıyor 110 yıl önce. Bunu da önce bir bayram havasında kutlanırken 108 yıl içerisinde Türk basını için son derece kritik, son derece vahim diyebileceğimiz askeri darbelerle darbe yenmiş haklarımız var. Muhtıralarla, devlet eliyle basın kontrol edilmiş, ihtilal öncesinde de kontrol edilmiş. Dolayısıyla 24 Temmuz’u da bir bayram olarak kutlamıyoruz. Bir dayanışma günü olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Birlik olursak sorunları aşarız”
Basına karşı baskı ve sansürün sadece Türkiye’de değil, dünyada da yaşandığına vurgu yapan Mevlüt Yeni, tüm gazetecilere birlik ve beraberlik çağrısında bulundu. Yeni, “Örtülü veya açık sade Türkiye’de değil, sansürün olanca hızıyla devam ettiği bir dünyada kendimizi kandırmaya gerek yok. Bunu oturup da bayram gibi kutlamanın bir anlamı yok. Her şey birlik ve beraberlikten geçiyor. En çok didişenler gazetecilerdir. Birbiriyle uğraşanlar, gazetecilerdir. Biz ne kadar birbirimize çok sarılır, ne kadar çok birbirimize kenetlenirsek basının sorunlarını o zaman daha çabuk çözeriz. Biz kendi söküğümüzü dikmeden, başkalarının çorabının söküğünü dikemeyiz. Bizim bu medya ve medya sektöründeki dağınıklık, adının önünde Türkiye olup da Türkiye ile hiç ilgisi olmayan medya örgütleri var. Hepsi kendilerine birer makam oluşturmuş. O makamlarda biz olalım da, basın nasıl olursa olsun. Yiyelim içelim, dünyayı dolaşalım diye düşünüyorlar. Bu değil. Onun için biz Antalya gazeteciler cemiyeti olarak her daim neticeye ulaşabiliriz ya da olamayız; yayıncılarımızın, çalışanlarımızın sorunlarına hâkimiz. Dilimiz döndüğünce de bunu her platformda anlatmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Söz konusu vatansa gerisi teferruattır”
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni’den sonra cemiyetin onur konuğu Azerbaycan Milletvekili Ganire Pashayeva söz aldı. “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyerek konuşmasına başlayan Pashayeva, Türkiye Azerbaycan ilişkilerinin köklü bir tarihe ve geçmişe dayandığını aktardı. Azerbaycan ve Türkiye toprakları için hayatını kaybeden tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Pashayeva, Azerbaycan ile Türkiye’nin tek millet iki devlet olduğunun altını çizdi. Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ne yaptığı ziyaretten büyük memnuniyet duyduğunu aktaran Pashayeva, basının önemine vurgu yaptı.
24 Temmuz’un basında sansürün kaldırılışının yıldönümü olduğunu dile getiren Pashayeva, “Dün de Azerbaycan’ın basın günüydü. Bütün Müslüman doğusunda ilk gazete Azerbaycan’da çıktı. O zaman çıkan gazetenin adı Ekinci adlı bir gazeteydi. Türk dünyasının en usta kalemleri bu gazeteyi çıkardı ve ayrım yapmadan, vatan sevgisi ile milletimizin haklarının mücadelesini sürdürdüler. Basının toplumu aydınlatma, bu misyonu dünyaya yayma görevi çok önemlidir” diye konuştu.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte pek çok projede bir araya gelme fırsatını bulduklarını aktaran Pashayeva, Ermenistan’ın işgal ettiği Agdam kentinin fotoğraf sergisi hakkında da bilgilendirmelerde bulundu.
“Türkiye’nin kardeşleriyle bağlantılarını kestiler”
Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nde Agdam işgalinin belgeleyen fotoğraflardan da bahseden Pashayeva, “Agdam sadece Azerbaycan’ın değil, Türkiye’nin de en önemli kentidir. Çok büyük bir yeri Ermenistan tarafından işgal edildi. Ermenistan sadece Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesini değil, Dağlık Karabağ’ın çevresindeki yedi büyük ilimizi işgal etmiş, 1 milyon insanımızı göçe zorlamış, orada Türk milletine ait tarihi kültürel bütün anıtları, kabristanları mahvetmiştir. Türk milletinin o bölgedeki izlerini yok etme düşüncesiyle, insanlık dışı bir cinayet yapmıştır. Afganistan’da Taliban’ın yaptıklarını görenler, işgalci Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarında dünya kültürünün parçalarını mahvetmesine neden ses çıkarmadı? O zaman işgal altındaki Agdam’ın fotoğraflarını buraya getirdik. Bu farklı dönemlerde farklı şekilde çekilmiş resimlerdir. Bu fotoğrafların bazıları uydudan, bazıları da Rusya’da yaşayan göçmen kardeşlerimizin para ile çektirdiği fotoğraflardır. Fark etmez, Azerbaycan’da doğmuşuz; Türkiye’de, Kerkük’te, Telafer’de ve bu coğrafyanın her tarafında insanımızın üzüntüsü olması gerekir. Çünkü dağıtılan bizim anıtlarımızdır. Türk milletinin tarihi, kültürel mirasının önemli parçalarıdır. Agdam ve Dağlık Karabağ işgalinin köklerine bakalım. O işgali savunan güçler neden Ermenistan’a yardım etti? Bu işgal sadece Azerbaycan’ı zayıflatma için değil, Türkiye’yi ve Türk dünyasını zayıflatmak için de yapılmıştır. İşgalci devletler, Türkiye’nin Türk devletleriyle karada olan sınırlarını yok ettiler. Bunun nasıl bir strateji olduğunu düşünün. Türkiye Azerbaycan’a hiçbir ülkeden geçmeden karayoluyla ulaşabilseydi nasıl güç olurdu bunu bir düşünün” diye konuştu.
“Gençlere gerçekleri anlatmalıyız”
Azerbaycan’ın işgal altındaki kenti Agdam’da camilerin yıkılıp ahıra çevrildiğini anlatan Ganire Pashayeva, dünyadaki tüm Türk gazetecilerin de birlik olması gerektiğini söyledi. Dünyadaki tüm Türklerin sorunlarının bir olduğunu vurgulayan Pashayeva, “Sorunlar sadece Azerbaycan’ın sorunu değil, bütün Türk milletinin sorunlarıdır. Türkiye’nin sorunu hepimizin sorunudur. Kerkük’ü, Telafer’i, Ahıska’nın, Türkmeneli’nin, sorunu varsa bir araya gelmeli, sesimizi dünyaya daha gür duyurmalıyız. İlk önce kendi insanımıza, bilmeyen insanlarımıza, büyüyen gençlerimize duyursunlar. Dostta düşmanda görsün, Agdam’ın işgaline Türkiye’de üzüntülü desin. İşgalci Ermenistan’ın neler yaptıklarını, dünyaya duyurmamız gerekiyor. Batının büyük devletleri ne kadar görmek istemeseler de, bizler bu yaşananları dünyaya bir şekilde duyurmalıyız. Yapılmayan, sözde soykırım kararlarını kabul edenler, bu gerçekleri neden görmek istemiyor? Onların derdi başka Amerika, Rusya ve Fransa’nın birlikte hareket ettiği AGİT, soykırıma karşı hiçbir şey yapmadı. Ermenistan’a küçük bir baskı yap deseler ne olur? Biz başka bir şey istemiyoruz. Birleşmiş Milletler’in aldığı kararların uygulanması için Ermenistan’a baskı uygulanmalı. Biz her yerde Amerika, Fransa ve Rusya’ya birebir görüşmelerde söylüyoruz. Ama değişen bir şey yok. Azerbaycan bölgesinde bir Türk devletinin güçlenmesi kimseye yaramıyor. Azerbaycan’ın güçlenmesi demek, Türkiye’nin gücü demektir. O yüzden bu gerçekleri dünyanın her yerindeki Türk gençlerimize anlatmalıyız” diye konuştu.
AGC’ye teşekkür “Çocuk Mercanlı’yı ilk Antalyalı Gazeteciler ziyaret etti”
Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin Azerbaycan hassasiyetine teşekkür eden Azerbaycan Milletvekili Ganire Pashayeva, “Karabağ’ı, Hocalı’yı, Agdam’ı, Türkiye’nin terörle mücadelesini sosyal medya üzerinden anlatmalıyız. Bu gerçeklikleri sizlere ulaştıracağız. Bu konuda basınımıza çok teşekkür ediyorum. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni her zaman bu konuya duyarlı yaklaştı. Türk ocaklarımız bu konulara her zaman çalışmalar yürütüyor. Onlara çok teşekkür ediyorum. Çocuk Mercanlı’yı işgalden çıkardıktan sonra ilk Antalyalı gazeteciler ziyaret etti. Orada yaşanılanları yerinde gördü ve çok üzüldüler. Çok şükür Çocuk Mercanlı işgalden kurtuldu. Şimdi orayı yeniden kurduk. Camiden kütüphanelere kadar yeniden kurduk. Agdam’ın işgalden kurtuluşuna şahit oluruz” diye konuştu.
Sergiye davet
“Vatan kavramını bize en güzel anlatan, Çanakkale şehitlerimiz, dedelerimiz ve ninelerimizdir. Azerbaycan’da Türk şehitliğinde yatan dedelerimiz ve ninelerimiz bize vatan kavramını en güzel şekilde anlatıyorlar. Antalya’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Kerkük’e vatanlarını korumak için şehit oldular. Azerbaycan’da şehit olan Antalyalılar var. Gençlerimizin bunu bilmesi lazım. 100 yıl önce Antalyalılar Azerbaycan’da şehit olmuş. Ama bunu bilirse, Azerbaycan’ın onlar için de vatan olduğunun farkına varacaklar” diyen Azerbaycan Milletvekili Ganire Pashayeva, 4 Temmuz Salı günü saat 14.00’te düzenlenecek ‘1918 Azerbaycan Şehitlerimizi Anma’ etkinliğine tüm Antalyalıları davet etti. Kepez Belediyesi, Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve Türk Ocağı Antalya ev sahipliğinde yapılacak olan anma etkinliğin Agora Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirilecek resim sergisine tüm Antalyalıları davet etti.
21 Ekim 2024
Leave Your Comment